İstanbul’un güzide ilçelerinden Beykoz, sahilleri ve doğal güzellikleri ile her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır. Ancak son günlerde yaşanan gelişmeler, bölgedeki tatilcileri ve yerel halkı endişelendirecek bir durumu beraberinde getiriyor. Beykoz sahillerinde denize girmek yasaklandı! Bu kararın ardındaki sebepler ve yerel halkın tepkileri ise merak konusu oldu. İşte detaylar.
Beykoz'un sahil kesimlerinde uygulanan denize giriş yasağının sebepleri, çevresel ve güvenlik kaygılarıyla doğrudan ilişkilidir. Özellikle yaz aylarında yoğun kalabalıklara ev sahipliği yapan bu sahillerde, yapılan denetimler sonrasında deniz suyu kalitesinin düştüğü tespit edilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen analizler sonucunda, suyun belirli standartları karşılamadığı ve dolayısıyla sağlık riski oluşturduğu ifade edilmiştir. Bu noktada, halk sağlığını koruma adına alınan bu önlem, sahil işletmeleri ve ziyaretçiler için zorlayıcı bir durum yaratmaktadır.
Denize girmek için Beykoz sahillerine gelen tatilciler ve bölge halkı, yasağın uygulanmasının ardından hayal kırıklığı yaşadı. Yerel halk, yaz aylarında plajlarda, sahil kenarlarında ve deniz kenarında vakit geçirmek için bu bölgeyi tercih ederken, kurallara uymak zorunda olduklarını belirtmektedirler. Pek çok ziyaretçi, yaptıkları tatil planlarının bozulması nedeniyle alternatif tatil rotaları arayışına girmiştir. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar ve yerel forumlarda, “Yasağın kaldırılması için ne yapılabilir?” şeklinde tartışmalar başlatılmıştır.
Bu süreçte, yerel işletmelerin de olumsuz etkilendiği gözlemlenmektedir. Sahil kenarındaki kafeler, restoranlar ve turistik aktiviteler, denizden yararlanılamaması nedeniyle müşteri potansiyelinde ciddi bir düşüş yaşamakta. Bunun yanı sıra, işlerini kaybetmekten endişe eden işletmeciler, yetkililere ulaşıp su kalitesinin artırılması yönünde çalışmaları hızlandırmaları çağrısında bulunuyor. Beykoz'da yaz tatili geçiren çok sayıda insan, sahilde yürüyüş yapmanın bile kısıtlanmasından yakınıyor.
Yeni düzenlemelerin bölgeye daha fazla etkisi olacağı düşünülüyor. Eğer sahillerdeki şikayetler ve sağlık riskleri bertaraf edilemezse, bu yasak daha uzun süre devam edebilir. Uzmanlar, bölgedeki doğal yapının korunması adına kontrolsüz dalış aktivitelerinin, teknelerin ve diğer su araçlarının da bu duruma katkı sağladığını belirtiyor. Dolayısıyla, bölgenin ekosistemine zarar vermeden bu durumun üstesinden gelinmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
2019 yılında Beykoz'un deniz suyu kalitesi "temiz" olarak belirlenmişti; fakat bu yıl alınan karar, o dönemdeki durumla büyük bir çelişki oluşturuyor. Popüler plajların kapalı olması, hem yerel yönetim hem de turistler açısından kaygı verici bir tablo sunmakta. Henüz uygulanan bu yasağın süresi ve sonrasındaki süreç hakkında bir açıklama yapılmamış olması, insanların hafif bir belirsizlik içerisinde kalmasına neden oluyor.
Her ne kadar tatilcilerin bir kısmı sahilin tadını çeşitli sosyal aktivitelerle çıkarmaya çalışsa da, suya girememenin yarattığı hayal kırıklığı göz ardı edilemez. Ayrıca, içeride kapalı alanlarda büyük kalabalıkların bulunması da virüs tehditleri gibi sağlık riskleri oluşturabileceğinden, tatilciler ne yazık ki bir ikilem içinde kalmış durumdalar. Bazı tatilciler, tercihlerini doğa yürüyüşleri veya bakımlı parklarda vakit geçirmeye kaydırsa da, deniz tatili arayanların sayısı azalmış durumda.
Beykoz sahillerinde denize girmenin yasaklanmasının ardından, dairenin olumlu bir yanı olarak çevre bilincinin artması gözlemleniyor. Yerel yönetimlerin, halkı bu konuda bilinçlendirmesinin artırılması ve çevre koruma projelerine daha fazla kaynak aktarmak için teşvik edilmesi gerekmekte. İnsanların doğayla olan ilişkilerini güçlendiren bu tür programlar, hem bölgedeki turizm açısından hem de yerel halkın yaşam kalitesi açısından hayati önem taşıyor.
Sonuç olarak, Beykoz sahillerinde denize girmek yasaklanmış olsa da, bu durum bölgedeki ekosistemin ve insan sağlığının korunması adına kritik bir adım olarak kabul ediliyor. Ancak, yerel halkın ve tatilcilerin taleplerine cevap verilip verilmediği, mevcut sağlık risklerinin ne zaman ortadan kalkacağı ise tamamen belirsiz. Yaz sezonunun kalbi olan Beykoz, hem ziyaretçileri hem de işletmeleri ile birlikte bu dönemi nasıl atlatacak, zaman gösterecek.