Türkiye’deki son depremler, birçok insanın hayatında büyük değişiklikler yaşanmasına sebep oldu. Özellikle evlerini, sevdiklerini ve güvenliğini kaybeden yüzbinlerce depremzede, yeni bir başlangıç yapmak zorunda kaldı. İşte bu depremzede kadınlardan biri, 58 yaşındaki Leyla Yılmaz, yaşadığı zorluklara rağmen el emeği çantalar yaparak geçimini sağlıyor. Kendisi gibi birçok depremzedeye örnek teşkil eden Leyla Hanım, sanatını ve yeteneğini kullanarak, hem kendine hem de çevresindekilere umut olmaya çalışıyor.
Dört yıl önce İzmir'deki büyük depreme tanıklık eden Leyla Yılmaz, depremle birlikte hayatının nasıl değiştiğini anlatıyor. Yakınlarını kaybetmeden kurtulabilen Leyla, evinin büyük zarar gördüğünü ve bu durumun psikolojik olarak da ağır bir yük getirdiğini belirtiyor. "Her şeyim bir anda elimden alındı. Ama pes etmek istemedim," diyor Leyla. El emeğiyle yaptığı çantaları, hem kendisinin hem de ailesinin geçimini sağlamak adına bir hayata dönüş aracı olarak görüyor. İlk başta, evdeki kumaş ve iplerden yaptığı çantalarla kendi ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını fakat zamanla bu hobiye dönüşerek bir iş haline geldiğini ifade ediyor.
Leyla Hanım, çantalarını yapmaya başladıktan sonra sosyal medya üzerinden de paylaşımlar yapmaya karar verdi. Kısa sürede takipçi sayısının arttığını, yaptığı çantaların ilgi odağı haline geldiğini anlatıyor. "İnsanlar, Instagram ve Facebook üzerinden çantalarımı görmek istedikçe daha fazla çalışmaya başladım," diyor. Renkli ve çeşitli tasarımlara sahip çantaları, yerel pazarlar ve online platformlar aracılığıyla satışa sunan Leyla, kısa zamanda bir müşteri kitlesi oluşturmayı başardı.
El yapımı ürünlerin artan popülaritesinin, kendi işine olumlu katkısı sağladığını belirten Leyla, "Artık sadece kendim için değil, başkaları için de bir şeyler yapıyorum. İnsanların destek olması, bana güç veriyor," diyor. Ürettiklerinin estetik ve kullanışlı olmasına özen gösteren Leyla Yılmaz, yeni tasarımlar üzerinde sürekli olarak çalıştığını vurguluyor. Hayalindeki hedef, sadece kendi susturucusu olarak değil, aynı zamanda mahallelerindeki diğer kadınlara da ilham vermek, onlarla birlikte bir ekip kurarak daha fazla insanın hayatına dokunmak.
Leyla, ayrıca kazandıklarının bir kısmını depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için bağışlamayı da ihmal etmiyor. "Birlikte aşamayacağımız hiçbir zorluk yok. Sahip olduklarımızı paylaşmak, acılarımızı hafifletiyor," şeklinde duygularını dile getiriyor. Çantalarının sadece ticari bir amaç taşımadığımızı, aynı zamanda kimsesizlere umut olmayı hedeflediğini açıklıyor.
Bu hikaye, Leyla Yılmaz gibi azimli bireylerin, ne kadar zor şartlarla karşılaşsalar bile ayakta kalıp başkalarına ilham verebileceğinin bir örneği olarak öne çıkıyor. Depremzede olmanın getirdiği zorluklar içinde, kendine bir yaşam alanı yaratan Leyla’nın ilham verici mücadelesi, toplumun her kesiminden insanlara umut ve motivasyon kaynağı oluyor.
Böylece hem geçmişiyle barışık, hem de geleceğe umutla bakan bir kadın profili çizen Leyla Yılmaz, ürettiği el emeği çantalarıyla sadece yaşamını sürdürüyor değil, aynı zamanda birçok başkasına da ilham kaynağı olarak hayatında yeni bir yön çizmeye çalışıyor. Bu süreçte, onun ortaya koyduğu azmin, kararlılığın ve dayanışmanın örneği, Türkiye'nin dört bir yanındaki depremzedelerine de umut ışığı olmaktadır.
Sonuç olarak, 58 yaşındaki Leyla Yılmaz, el emeği çantaları sayesinde yaşamını yeniden şekillendirirken, aynı zamanda büyük bir dayanışma ve sevgi örneği sergileyerek, toplumun bir parçası olmayı sürdürüyor. Onun hikayesi, bireysel hayalleri yazarken, birlikte güçlü olmanın ne denli önemli olduğunu hatırlatıyor.